Subscribe to be informed about the new circular.
Newsletter Registration FormT.C.
HAZINE VE MALIYE BAKANLIGI
Gelir Idaresi Baskanligi
VERGI USUL KANUNU SIRKÜLERI/112
Konusu : Konkordato müessesesinin süpheli alacak karsiligi uygulamasi karsisindaki durumu hk.
Tarihi : 14/2/2019
Sayisi : VUK-112/2019-2
1. Giris:
9/6/1932 tarihli ve 2004 sayili Icra ve Iflas Kanununda, 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayili Icra ve Iflas Kanunu ve Bazi Kanunlarda Degisiklik Yapilmasina Iliskin Kanunla yapilan degisikliklerle iflas ertelemesi müessesesinin kaldirilarak konkordato müessesesinin kapsamli bir sekilde yeniden düzenlenmesi sebebiyle; konkordato sürecine giren borçludan olan alacaklarin 4/1/1961 tarihli ve 213 sayili Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesi kapsamindaki durumuna iliskin açiklamalarin yapilmasi bu Sirkülerin konusunu olusturmaktadir.
2. Mevzuat:
(1) 213 sayili Kanunun;
322 nci maddesinde, “Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artik imkan kalmiyan alacaklar, degersiz alacaktir.
Degersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf degerlerini kaybederler ve mukayyet kiymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler.
Isletme hesabi esasina göre defter tutan mükelleflerin bu madde hükmüne giren degersiz alacaklari, gider kaydedilmek suretiyle yok edilirler.”,
323 üncü maddesinde, "Ticari ve zirai kazancin elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak sartiyla;
1. Dava veya icra safhasinda bulunan alacaklar;
2. Yapilan protestoya veya yazi ile bir defadan fazla istenilmesine ragmen borçlu tarafindan ödenmemis bulunan dava ve icra takibine degmeyecek derecede küçük alacaklar;
süpheli alacak sayilir.
Yukarida yazili süpheli alacaklar için degerleme gününün tasarruf degerine göre pasifte karsilik ayrilabilir.
Bu karsiligin hangi alacaklara ait oldugu karsilik hesabinda gösterilir. Teminatli alacaklarda bu karsilik teminattan geri kalan miktara inhisar eder.
Süpheli alacaklarin sonradan tahsil edilen miktarlari tahsil edildikleri dönemde kâr zarar hesabina intikal ettirilir."
hükümleri yer almaktadir.
(2) 2004 sayili Kanunun;
285 inci maddesinde, “Borçlarini, vadesi geldigi hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altinda bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapilmak suretiyle borçlarini ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
Iflâs talebinde bulunabilecek her alacakli, gerekçeli bir dilekçeyle, borçlu hakkinda konkordato islemlerinin baslatilmasini isteyebilir...”,
287 nci maddesinde, “Konkordato talebi üzerine mahkeme, 286 nci maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut oldugunu tespit ettiginde derhâl geçici mühlet karari verir ve 297 nci maddenin ikinci fikrasindaki hâller de dahil olmak üzere, borçlunun malvarliginin muhafazasi için gerekli gördügü bütün tedbirleri alir.
...
Geçici mühlet üç aydir. Mahkeme bu üç aylik süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacagi talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilir, uzatmayi borçlu talep etmisse geçici komiserin de görüsü alinir. Geçici mühletin toplam süresi bes ayi geçemez.
...”,
288 inci maddesinde, “Geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarini dogurur.
Mahkemece geçici mühlet karari, ticaret sicili gazetesinde ve Basin-Ilan Kurumunun resmî ilân portalinda ilân olunur ve derhâl tapu müdürlügüne, ticaret sicili müdürlügüne, vergi dairesine, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birligine, Türkiye Katilim Bankalari Birligine, mahallî ticaret odalarina, sanayi odalarina, tasinir kiymet borsalarina, Sermaye Piyasasi Kuruluna ve diger lazim gelen yerlere bildirilir....
Geçici mühletin uzatilmasina ve geçici mühletin kaldirilarak konkordato talebinin reddine iliskin kararlar da ikinci fikra uyarinca ilân olunur ve ilgili yerlere bildirilir.”,
289 uncu maddesinde, “Mahkeme, kesin mühlet hakkindaki kararini geçici mühlet içinde verir.
…
Konkordatonun basariya ulasmasinin mümkün oldugunun anlasilmasi hâlinde borçluya bir yillik kesin mühlet verilir. Bu kararla birlikte mahkeme, yeni bir görevlendirme yapilmasini gerektiren bir durum olmadigi takdirde geçici komiser veya komiserlerin görevine devam etmesine karar verir ve dosyayi komisere tevdi eder.
…
Kesin mühlet verilmesine, kesin mühletin uzatilmasina ve kesin mühletin kaldirilarak konkordato talebinin reddine iliskin kararlar, 288 inci madde uyarinca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir.”,
291 inci maddesinde, “Konkordato talebi ile amaçlanan iyilesmenin, kesin mühletin sona ermesinden önce gerçeklestiginin komiserin yazili raporuyla mahkemeye bildirilmesi üzerine mahkemece resen, kesin mühletin kaldirilarak konkordato talebinin reddine karar verilir.
…”,
292 nci maddesinde, “Iflâsa tabi borçlu bakimindan, kesin mühletin verilmesinden sonra asagidaki durumlarin gerçeklesmesi hâlinde komiserin yazili raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldirarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsina resen karar verir:
…
Iflâsa tabi olmayan borçlu bakimindan ise birinci fikranin (b) ve (c) bentlerindeki hâllerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçeklesmesi durumunda, komiserin yazili raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldirarak konkordato talebinin reddine resen karar verir.”,
294 üncü maddesinde, “Mühlet içinde borçlu aleyhine 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayili Amme Alacaklarinin Tahsil Usulü Hakkinda Kanuna göre yapilan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapilamaz ve evvelce baslamis takipler durur, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararlari uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanasimi ve hak düsüren müddetler islemez.
...”,
306 nci maddesinde, “Konkordatonun tasdiki kararinda alacaklilarin hangi ölçüde alacaklarindan vazgeçtigi ve borçlunun borçlarini hangi takvim çerçevesinde ödeyecegi belirtilir.
...
Tasdik karari mahkemece, 288 inci madde uyarinca ilân olunur ve ilgili yerlere bildirilir.”,
308 inci maddesinde, “Konkordato tasdik edilmezse mahkeme konkordato talebinin reddine karar verir ve bu karar 288 inci madde uyarinca ilân edilerek ilgili yerlere bildirilir. Borçlunun iflâsa tabi sahislardan olmasi ve dogrudan dogruya iflâs sebeplerinden birinin mevcut olmasi hâlinde mahkeme, borçlunun iflâsina resen karar verir.”,
308/c maddesinde, “Konkordato, tasdik karariyla baglayici hâle gelir. Tasdik edilen konkordato projesinde konkordatonun, tasdik kararinin kesinlesmesiyle baglayici hâle gelecegi de kararlastirilabilir; bu takdirde mühletin etkileri, kanunda öngörülen istisnalar sakli kalmak kaydiyla konkordatonun baglayici hâle geldigi tarihe kadar devam eder.
Baglayici hâle gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksizin mühlet içinde dogan bütün alacaklar için mecburidir.
…”
hükümleri yer almaktadir.
3. Konkordato Sürecinde Süpheli Alacak Karsiligi Uygulamasi:
213 sayili Kanunun 323 üncü maddesi uygulamasinda, ticari ve zirai kazancin elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olan; dava veya icra safhasindaki alacaklarla, yapilan protestoya veya yazi ile bir defadan fazla istenilmesine ragmen borçlu tarafindan ödenmemis olan dava ve icra takibine degmeyecek derecedeki küçük alacaklar süpheli alacak sayilmakta ve münhasiran maddede belirtilen sartlari haiz alacaklar için karsilik ayrilmasi mümkün bulunmaktadir.
Öte yandan, konkordato, bir borçlunun, alacaklilarinin belli bir çogunlugu ile yaptigi ve ticaret mahkemesinin tasdiki ile hüküm ifade eden bir cebri anlasma olup, bununla alacaklilar, borçluya karsi olan alacaklarinin bir kismindan feragat ederler ve/veya borçluya borcunu ödeme konusunda belli bir süre verirler. Konkordato; temelde iflasin engellenmesini ve borçlunun borçlarinin yeniden yapilandirilmasini amaç edinmis bir kurumdur.
2004 sayili Kanun uygulamasinda konkordato süreci, çesitli asamalarda (geçici mühlet, kesin mühlet, konkordatonun reddi, konkordato projesinin tasdiki gibi) düzenlenmis olup, ilgili asamalarin süpheli alacak karsiligi uygulamasi karsisindaki durumuna asagida yer verilmistir.
3.1. Geçici Mühlet Karari Verilmesinin Sonuçlari:
2004 sayili Kanun uygulamasinda, geçici mühlet karari verilmesi ile borçlu aleyhine hiçbir takip yapilamamakta, evvelce baslamis takipler durmakta ve ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararlari uygulanamamakta olup, hakkinda geçici mühlet karari verilen borçludan olan alacaklar için süpheli alacak karsiligi ayrilmasina iliskin esaslar asagida açiklanmistir.
3.1.1. Geçici Mühlet Kararindan Önce Dava veya Icra Safhasina Intikal Etmis Alacaklar:
Geçici mühlet kararindan önce dava veya icra safhasina intikal etmis alacaklar için 213 sayili Kanunun 323 üncü maddesi kapsaminda karsilik ayrilmis ise mahkeme tarafindan geçici mühlet karari verilmesi, alacaga iliskin süphelilik durumunda herhangi bir degisiklik meydana getirmediginden, daha önce ayrilan karsiliga iliskin herhangi bir düzeltme yapilmasina gerek bulunmamaktadir.
3.1.2. Geçici Mühlet Kararindan Önce Dava veya Icra Safhasina Intikal Etmemis Alacaklar:
2004 sayili Kanunun 288 inci maddesi uyarinca, geçici mühlet karari kesin mühletin hukuki sonuçlarini dogurmakta oldugundan ve geçici mühlet karari ile birlikte takip yapilmasi mümkün bulunmadigindan, geçici mühlet kararindan önce dava veya icra safhasina intikal ettirilmemis alacaklar için geçici mühlet kararinin ilan edildigi hesap dönemi itibariyle süpheli alacak karsiligi ayrilabilir.
3.1.3. Geçici Mühletin Kaldirilarak Konkordato Talebinin Reddedilmesi:
2004 sayili Kanunun 287 ve 288 inci maddeleri uyarinca, geçici mühletin kaldirilarak konkordato talebinin reddine iliskin karar verilmis olmasi durumunda;
Geçici mühlet kararindan önce dava veya icra safhasina intikal etmis olmasi nedeniyle karsilik ayrilan alacaklar için herhangi bir düzeltme yapilmamasi,
Geçici mühlet kararinin ilan edilmesi ile karsilik ayrilan alacaklar için ise, ayrilmis olan karsiliklarin geçici mühletin kaldirilarak konkordato talebinin reddine iliskin kararin ilan edildigi hesap dönemi itibariyle düzeltilmesi (karsiligin iptal edilmesiyle gelir hesabina alinmasi)
gerekmektedir.
Diger taraftan, bu alacaklarin dava veya icra safhasina intikal etmesi durumunda genel hükümler çerçevesinde süpheli alacak karsiligi ayrilmasinin mümkün oldugu tabiidir.
3.2. Kesin Mühlet Karari Verilmesi ve Kesin Mühlet Sürecinde Süpheli Alacak Uygulamasi:
3.2.1. Kesin Mühlet Karari Verilmesi:
2004 sayili Kanunun 289 uncu maddesi uyarinca, konkordatonun basariya ulasmasinin mümkün oldugunun anlasilmasi durumunda geçici mühlet verilmis olan borçluya kesin mühlet verilmektedir.
Bu asamada, konkordatonun basariya ulasmasinin mümkün oldugu kabul edilmekle birlikte, bu süreçte de alacaklilar tarafindan dava veya icra süreçleri yürütülemediginden daha önce ayrilmis olan karsiliklara iliskin herhangi bir düzeltme yapilmasina gerek bulunmamaktadir.
213 sayili Kanun uygulamasinda, süpheli hale gelen alacak için bu dönemde karsilik ayrilmasi gerekmekte olup, ilgili oldugu hesap döneminde ayrilmayan karsiligin sonraki hesap dönemlerinde dikkate alinmasi mümkün bulunmadigindan, geçici mühlet kararinin ilan edildigi hesap dönemi itibariyle süpheli alacak karsiligi ayrilmamissa sonraki hesap döneminde kesin mühlet kararinin ilan edilmesi durumunda süpheli alacak karsiligi ayrilamaz.
3.2.2. Borçlunun Mali Durumunun Düzelmesi Halinde Kesin Mühlet Kararinin Kaldirilmasi:
2004 sayili Kanunun 291 inci maddesi uyarinca, konkordato talebi ile amaçlanan iyilesmenin kesin mühletin sona ermesinden önce gerçeklesmesi nedeniyle konkordato talebinin reddine karar verilmesi halinde;
Geçici mühlet kararindan önce dava veya icra safhasina intikal etmis olmasi nedeniyle karsilik ayrilan alacaklar için herhangi bir düzeltme yapilmamasi,
Geçici mühlet kararinin ilan edilmesi ile karsilik ayrilan alacaklar için ise ayrilmis olan karsiliklarin konkordatonun reddine iliskin kararin ilan edildigi hesap dönemi itibariyle düzeltilmesi
gerekmektedir.
Diger taraftan, bu alacaklarin dava veya icra safhasina intikal etmesi durumunda genel hükümler çerçevesinde süpheli alacak karsiligi ayrilmasinin mümkün oldugu tabiidir.
3.2.3. Kesin Mühlet Içinde Konkordatonun Reddi ve Iflasin Açilmasi:
2004 sayili Kanunun 292 nci maddesinde, iflâsa tabi borçlu bakimindan, kesin mühletin verilmesinden sonra ilgili maddede belirtilen sartlarin gerçeklesmesi hâlinde mahkeme tarafindan kesin mühletin kaldirilarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsina resen karar verilmesi öngörülmüs olup, bu durumda ilgili mevzuatina uygun olarak iflas masasina kaydedilen alacaklarda süphelilik hali devam edeceginden daha önce ayrilan karsiliklara iliskin düzeltme yapilmasina gerek bulunmamaktadir.
3.3. Konkordato Projesinin Tasdik Edilmesi veya Reddedilmesi Durumu:
3.3.1. Konkordato Projesinin Tasdik Edilmesi:
2004 sayili Kanunun 306 nci maddesi uyarinca, konkordatonun tasdiki kararinda alacaklilarin hangi ölçüde alacaklarindan vazgeçtigi ve borçlunun borçlarini hangi takvim çerçevesinde ödeyeceginin belirtilmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda, alacaklarin borçlu lehine vazgeçilen kismi, degersiz alacak niteligini kazanacak ve degersiz alacak ile bu alacaga isabet eden karsilik, konkordatonun tasdiki kararinin ilan edildigi (baglayici hale geldigi) hesap dönemi itibariyle 213 sayili Kanunun 322 nci maddesi hükmüne uygun olarak yok edilecektir.
Projenin tasdik edilmesiyle beraber alacagin vazgeçilmeyen kisminin vadesi ise proje çerçevesinde uzatilmis olacaktir. Buna göre mahkemece tasdik edilen konkordato projesiyle alacakli ile borçlu arasinda yeni bir borç iliskisi kurularak eski borç vade/miktar itibariyle yenilendiginden bu alacaklar, süpheli alacak olma vasfini kaybedecektir. Dolayisiyla söz konusu alacaklar için ayrilmis olan karsiliklarin, konkordatonun tasdiki kararinin ilan edildigi (baglayici hale geldigi) hesap dönemi itibariyle düzeltilmesi gerekmektedir.
3.3.2. Konkordato Projesinin Reddedilmesi:
2004 sayili Kanunun 308 inci maddesi uyarinca, konkordatonun tasdik edilmemesi durumunda; mahkemenin konkordato talebinin reddine karar vermesi, bu kararin 288 inci madde uyarinca ilân edilerek ilgili yerlere bildirilmesi ile borçlunun iflâsa tabi sahislardan olmasi ve dogrudan dogruya iflâs sebeplerinden birinin mevcut olmasi hâlinde, borçlunun iflâsina resen karar verilmesi öngörülmüs olup, bu durumda da Sirkülerin (3.2.3) numarali bölümünde yapilan açiklamalar çerçevesinde islem yapilmasi gerekmektedir.
4. Diger Hususlar:
(1) 213 sayili Kanunun 323 üncü maddesinde süpheli alacak uygulamasi, alacagin ticari ve zirai kazancin elde edilmesi ve idame ettirilmesine özgülenmis olmasi nedeniyle, bu mahiyette olmayan alacaklar için önceki bölümlerde belirtilen dogrultuda süpheli alacak uygulamasina gidilemeyecegi tabiidir.
(2) 213 sayili Kanun uygulamasinda, teminatli alacaklarda süpheli alacak karsiligi, teminattan geri kalan kisma inhisar ettigi için, konkordato uygulamasinda da yukaridaki bölümlerde belirtilen süpheli alacak karsiligi ancak teminati asan kisim için uygulanacaktir.
(3) 213 sayili Kanun uygulamasinda, süpheli hale gelen alacak için bu dönemde karsilik ayrilmasi gerekmekte olup, ilgili oldugu hesap döneminde ayrilmayan karsiligin sonraki hesap dönemlerinde dikkate alinmasi mümkün bulunmamaktadir.
(4) Muaccel hale gelmedigi için dava veya icra safhasina intikal ettirilmemis olan alacaklardan, vadesi geçici ve kesin mühlet sürelerine rastlayanlar, vadenin doldugu hesap döneminde süpheli alacak uygulamasina konu edilebilecektir.
Duyurulur.
Bekir BAYRAKDAR
Gelir Idaresi Baskani V.