Emeklilikte Yaşa Takılanlar
31.10.2021
Özet: Bu bültenimizde son dönemlerde yine sıkça gündeme
gelen emeklilikte yaşa takılanların (EYT) emeklilik talepleri ve bu taleplerin
karşılanmasına ilişkin gündem aktarılmaktadır.
- Türk sosyal güvenlik sisteminde, bir kişinin emekli
olabilmesi (istisnalar haricinde) sigortalılık süresi, prim gün sayısı ve yaşa bağlıdır. Dünyadaki sosyal
güvenlik sistemleri de temel olarak bu 3 şartın birlikte tamamlanmasıyla emeklilik hakkını
vermektedir.
- Emeklilik ya da teknik ifadesiyle “yaşlılık aylığı”,
modern sosyal güvenlik sistemlerinin en temel sacayaklarından yaşlılık sigortasının bir parçasıdır. Uzun
vadeli sigorta kolları dediğimiz, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları, sosyal güvenlik
sistemlerinin daha sürdürülebilir olması için belli bir prim gün sayısı ve/veya yaş şartını
gerektirmektedir. Bu şartların oluşmadan sunulması durumunda ise bağımlılık oranı negatif yönde
artmaktadır. Çünkü temel olarak sosyal sigortalar, sağlanan haklar bakımından yalnızca prim
ödeyen aktif sigortalıları değil, aylık alan pasif sigortalılar ile bunların bakmakla yükümlü olduğu
aile fertlerini de (bağımlı nüfus) dikkate almaktadır.
- Sosyal güvenlik sisteminde emeklilik açısından 3 farklı
milat dönem bulunmaktadır. Bunlar 08.09.1999 ve öncesi, 09.09.1999 ve 30.04.2008 tarihleri
arasında ve son olarak 01.05.2008 sonrası ilk defa uzun vadeli sigorta kolları primi
ödenenlerdir. Bu tarihler, sigortalıların kademeli yaş, sigortalılık süresi ve prim gün sayısını
belirleyen kriterlerdir.
- Özellikle 08.09.1999 öncesi sigortalı olup, 3600 prim
gününü doldurmuş ancak yaşını doldurmamış yoğunluklu kesimin, talepleri fazlaca gündeme
gelmektedir. Çünkü 3600 günü dolmuş ancak erkek ise 60; kadın ise 58 yaşını doldurmamış
önemli bir grup bulunmaktadır. Yine emeklilik için kademeli tam emeklilikte ise 5000-5975
gününü doldurmuş ve 50-58 yaşlarını doldurmamış (her biri ayrı kademeye tabidir)
grupların temel talebi, prim günlerini doldurmuş olmaları sebebiyle, yaşlılık aylığı (emekli
aylığı) almalarıdır.
- İşte emeklilikte yaşa takılanlar (kısaca EYT) olarak
adlandırılan bu grupların da talebi, gerekli yaş şartını sağlamamış ancak prim gün sayısı ve sigortalılık
süresi şartlarını sağlamış olmaları sebebiyle, emekli olabilmeleridir. Özellikle bu konu, sosyal
güvenlik sisteminde çok ağır bir yük getirebileceğinden, hassasiyetle ele alınmakta ve çeşitli
modeller üzerinde durulmaktadır. Şu an üzerinde tartışılan ve kamuoyuna yansıyan 4 temel farklı
model üzerinde durulmaktadır.
Bunlar;
- 3600 günde yaş esnemesi: Yukarıda izah ettiğimiz gibi
kadınsa 58, erkekse 60 yaş şartının sırasıyla 50 ve 55 yaş olarak düzenlenmesidir.
- Yaş şartı yerine sadece sigortalılık süresinin ve prim
gün sayısının dikkate alınması: Bu alternatifte erkekse 25; kadınsa 20 yıllık sigortalılık
süresini dolduran kişiler için, kademeli yaş şartı dikkate alınmaksızın emeklilik planlaması
yapılmaktadır.
- Kesintili Emeklilik: Bu alternatife emeklilik için normal
yaş şartı karşılanana kadar her yıl %2 oranında kesinti yapılarak aylık bağlanması durumudur.
Almanya modeli olarak adlandırılan bu model içinde örneğin yaş şartını doldurmaya
8 yılı kalan bir kişi için olası aylığı hesaplanacak ve %16 kesinti ile aylık bağlaması
yapılacaktır. Finlandiya modelinde ise bu kesinti, yaş şartı dolduktan sonra sona ermekte ve
aylık normal seviyesine dönmektedir.
- Prim tamamlama hakkı: Bu alternatifte tek seferlik
yurtdışı/askerlik/doğum borçlanmasına benzer bir usulde kalan prim günleri için
ödeme imkanı ve istenen prim oranını tamamlayarak emeklilik mümkün olabilecektir.
- Belirilen modeller, sadece şu an tartışılmakta olan
alternatif kurgular olup, Türk sosyal güvenlik sistemindeki bağımlılık oranının negatif yönde
yüksekliği ve seçim süreçlerinin yaklaşmasıyla gündeme daha fazla gelecektir.
Saygılarımızla
CONSULTA İş ve Sosyal Güvenlik
(*) Sirkülerlerimizde yapılan açıklamalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, kesin işlem tesis etmeden
önce uzmanlarımızdan görüş ve yönlendirme alınmasını önemle tavsiye ederiz. Bu sirkülerlerin amacı
tek başına uygulamalara yön vermek olmayıp; mükelleflerimizin risk, fırsat ve değişiklikler hakkında
güncel bilgi sahibi olmalarını sağlamaktır. Yegâne kaynak olarak sirkülerlerimizdeki açıklamaların
kullanılması halinde doğabilecek olası zararlardan CONSULTA sorumlu olmayacaktır.