Konu: Kısmi Süreli Çalışanın Hafta Tatili Ücreti
08.11.2021
Özet: Bu bültenimizde Yargıtay tarafından, kısmi süreli
çalışan kişinin hafta tatili ücreti ile ilgili verdiği karar incelenmiştir.
- Kısmi süreli çalışanlarla ilgili olarak 3 farklı görüş ve
ilke ile ilerlenmekteydi:
1. Sosyal güvenlik yönünden, ay 30 gün üzerinden dikkate
alındığında, kısmi süreli çalışanların 2/3 sınırı gereği ay içerisinde en fazla 20 gün ile
bildirimler sınırlanmıştır.
2. Yargıtay uygulamalarında, (eski ilke), haftalık 45 saati
doldurmayan çalışanların hafta tatili kazanamayacağına hükmedilmekteydi. (4857 sayılı Yasanın
uygulandığı dönemde, haftalık çalışma süresi kırkbeş saati bulamayacağından, kısmî süreli
iş ilişkisinde işçinin hafta tatiline hak kazanması mümkün olmaz(Yargıtay 9.HD. 8.12.2009 gün,
2009/ 44744 E, 2009/ 33940 K)
3. İş Teftiş Kurulu, “Kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışan
işçilere salt iş sözleşmesinin kısmi süreli olması nedeniyle ayrımcılık yapılamayacağının açıkça
belirtilmiş olması ve kısmi süreli çalışan işçilerin çalışma sürelerinin haftanın çalışılan günlerine
farklı şekilde dağıtılabileceğinin kabul edilmiş olması nedeniyle hafta tatiline hak kazanma
bakımından tam süreli emsal işçi için aranan tatil gününden önce Kanunun 63 üncü maddesine göre
belirlenen iş günlerinde çalışmış olma koşulunun kısmi süreli çalışan işçiler için
aranmayacağı, kısmi süreli çalışan işçilerin çalıştıkları süreyle orantılı olarak hafta tatiline ve hafta
tatili ücretine hak kazanacakları sonucuna varılmıştır. Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan
işçinin hafta tatili ücretinin tam süreli çalışan emsal işçiye göre çalıştığı süreyle orantılı olarak
bulunacak saatlik ücret üzerinden ödenmesi ve buna göre sigorta priminin tahakkuk ettirilmesi
gerekmektedir.” olarak Kurul görüşünü açıklamış ve haftanın tüm çalışma günlerinde
çalışması halinde kısmi süreli çalışana da kıstelyevm olarak hafta tatili ücreti ödenmesi
gerektiğini belirtmiştir.
- Yargıtay tarafından, kısmi süreli çalışanlarla ilgili
görüş değişikliğine gidilerek, İş Teftiş Kurulu görüşü uygulamasına benzer olarak, haftanın tüm çalışma
günlerinde çalışması halinde hafta tatili ücreti ödenmesini yeni ilke olarak benimsemiştir.
23.12.2020 tarihli aşağıda paylaşılan Yargıtay Kararının, ilke olarak benimseneceği 07.11.2021
tarihinde Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Üyesi Şahin Çil tarafından da sözlü olarak aktarılmıştır. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 23.12.2020 tarihinde, kişinin
emeklilik sonrası dönemdeki kısmi süreli çalışmasına dair hafta tatili ücreti alacağının hesaplanması
konusuyla ilgili bir karar vermiştir. Taraflar arasında kişinin hafta tatili ücretini hak edip etmediği
yönünde uyuşmazlık bulunmaktadır. Aşağıda ayrıntılı şekilde aktarılan kararın temelini İş Kanunu’nun
46.maddesi oluşturmaktadır. Maddeye göre, hafta tatili, “7 günlük zaman dilimi içindeki
24 saatlik dinlenme hakkını ifade etmektedir.”
o Ücretli hafta tatilinden yararlanabilmek için, tatil
gününden önce belirlenen iş günlerinden çalışmış olması gereklidir.
o Kısmi süreli bir sözleşmeyle haftanın bütün iş günlerinde
yarım gün çalışan bir işçi de çalışmadığı hafta tatili günü için bir iş karşılığı
olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanır. Fakat, haftanın örneğin 3 iş günüde tam gün çalışan bir işçiye ise
hafta tatili ücreti ödenmez.
Davadaki bilirkişi raporunda, tanık beyanlarına göre işçinin
pazar günleri temizlik yaptığı ve çöp topladığı kabul edilmiştir. Dosya kapsamından, işçinin
haftanın yedi günü çalışmasına rağmen hafta tatili ücret alacağının ödenmediği sabit olup, söz konusu
alacağın emeklilik sonrası dönem için de kısmi süreli çalışma esasına göre yapılacak hesaplama ile hüküm
altına alınması gerekmektedir.
Davanın ayrıntısı şu şekildedir;
Davacı İsteminin Özeti:
- Müvekkilinin davalı işveren nezdinde 01.12.1990-10.02.2011
tarihleri arasında kapıcı olarak çalıştığını,
- Emekli olduğunu ancak çalışmasını kesintisiz olarak halen
sürdürdüğünü,
- 21.03.2012 tarihinde bir kısım kıdem tazminatı ödemesi
yapıldığını, ödenen tutarın eksik olduğunu ileri sürerek fark kıdem tazminatı, eksik ödenen
ücret, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının
davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
- Davalı vekili, davacının emekli olmasından sonra kıdem
tazminatının ödendiğini,
- Davacının okuyan çocuğu olduğunu söyleyip 3 yıl daha
çalışmak istediğini söylemesi üzerine günlük 3 saat ve aylık asgari ücretin yarısı tutarında ücret
ödenmesi kaydı ile anlaşmaya varıldığını,
- Davacının oturduğu dairesinin elektrik, su ve doğalgaz
giderinin de apartman tarafından ödendiğini, davacının çalışmasını bu şartlarla sürdürdüğünü,
- 2011- 2015 çalışma dönemine ilişkin kıdem tazminatı ve
yıllık izin ücretlerinin de ödendiğini,davacının hafta tatilleri ile ulusal bayram ve genel tatil
günlerinde çalışmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:
- İlk Derece Mahkemesince; toplanan deliller ve bilirkişi
raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
- İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince işçinin
emeklilik sonrası dönemde kısmi süreli iş sözleşmesi ile günde üç saat çalışma esasına göre
çalıştığı kabul edilerek bu döneme ilişkin hafta tatili ücret alacağı talebinde bulunmasının
mümkün olmadığı belirtilmiştir.
- Bölge Adliye Mahkemesince, taraf vekillerinin ileri
sürdüğü istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı
esastan reddine karar verilmiştir.
- Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacının Gerekçesi:
- Taraflar arasında davacının hafta tatili ücret alacağının
hesaplanması noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Yargıtay Kararı:
- 4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesinde işçinin, tatil
gününden önce aynı yasanın 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış
olması koşuluyla yedi günlük zaman dilimi içinde 24 saat dinlenme hakkının bulunduğu
açıklanmıştır.
- İşçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın
bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46.maddenin 2. fıkrasında ifade edilmiştir. Hafta tatili izni
kesintisiz en az 24 saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne
uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Ayrıca, hafta tatili bölünerek
kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin 24 saatten az olarak kullandırılması halinde hafta
tatili hiç kullandırılmamış sayılır.
- 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında
Kanunun 3. maddesine göre hafta tatili Pazar günüdür kural bu şekilde olmakla birlikte, işçiye
pazar günü dışında hafta tatili izni kullandırılması mümkündür. Hafta tatili gününde çalıştığını
iddia eden işçi norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına
ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat
edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği
ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı
varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi,
hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir. Hafta tatillerinde
çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç
yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle
kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi
gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
- İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince
davacının emeklilik sonrası dönem de kısmi süreli iş sözleşmesi ile günde üç saat çalışma esasına
göre çalıştığı kabul edilerek bu döneme ilişkin hafta tatili ücret alacağı talebinde
bulunmasının mümkün olmadığı belirtilmiş ise de, yukarıda da ayrıntılı olarak belirtildiği üzere,
4857 sayılı İş Kanunu uyarınca hafta tatili, yedi günlük zaman dilimi içindeki yirmidört saatlik dinlenme
hakkını ifade etmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık beyanlarına
göre davacının pazar günleri temizlik yaptığı ve çöp topladığı kabul edilmiştir.
- Dosya kapsamından, davacının haftanın yedi günü
çalışmasına rağmen hafta tatili ücret alacağının ödenmediği sabit olup, söz konusu alacağın
emeklilik sonrası dönem için de kısmi süreli çalışma esasına göre yapılacak hesaplama ile hüküm
altına alınması gerekmektedir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
- Temyiz olunan ilk derece mahkemesi kararının ve bu karara
karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden bölge adliye mahkemesi kararının, yukarıda
yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren ilk
derece mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren bölge adliye
mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye
iadesine, 23.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (Esas Numarası: 2020/3437 Karar
Numarası: 2020/19928 Karar Tarihi: 23.12.2020)
Saygılarımızla
CONSULTA İş ve Sosyal Güvenlik
(*) Sirkülerlerimizde yapılan açıklamalar yalnızca
bilgilendirme amaçlı olup, kesin işlem tesis etmeden önce uzmanlarımızdan görüş ve yönlendirme alınmasını önemle
tavsiye ederiz. Bu sirkülerlerin amacı tek başına uygulamalara yön vermek
olmayıp; mükelleflerimizin risk, fırsat ve değişiklikler hakkında güncel bilgi sahibi olmalarını sağlamaktır. Yegâne kaynak
olarak sirkülerlerimizdeki açıklamaların kullanılması halinde doğabilecek olası zararlardan CONSULTA
sorumlu olmayacaktır.