Güncel bültenlerden haberdar olmak için abone olunuz.
Bülten Kayıt FormuGÜNDEM
Fesih, tek taraflı bir irade beyanıdır. Başka bir ifade ile sözleşmenin feshi tek taraflı bozucu yenilik doğuran bir irade beyanı olup, karşı tarafa ulaştıktan sonra tek taraflı olarak geri alınması mümkün değildir. Fesih bildirimi karşı tarafa ulaştığı anda sonuçlarını doğurur. Ulaşma, muhatabın hakimiyet alanına girdiği andır. Fesih bildiriminin yazılı olarak yapılması, 4857 sayılı İş Kanununun 109. maddesinin bir sonucudur. Ancak yazılı şekil şartı, geçerlilik koşulu olmayıp ispat şartıdır. Bu bültenimiz, her ne kadar feshin tek taraflı bir irade beyanı olması ve karşı tarafa ulaştığı anda hüküm doğurmasına rağmen, feshin kötü niyetle kullanılacağı anlamına gelmediği şeklinde görüş değiştiren Yargıtay kararını incelemeye yöneliktir.
YARGITAY-2015
Yargıtay
9. Hukuk Dairesi 2014/25512 E., 2015/36753 K., 24.12.2015 tarihli kararında, iş
sözleşmesi işverence haklı gerekçeyle feshedilecekken, fesih tebliğ edilmeden
işçinin emeklilik/emeklilik için yaş dışındaki diğer şartları tamamlaması
sebebiyle fesih hakkını önce kullanması olayında, oy çokluğu ile "karşı
tarafın kullanması gereken fesih hakkını bertaraf ettiği ve bu nedenle hakkını
kötüye kullandığından söz edilmez. Zira davacı işçinin yasal nedenlerle fesih
hakkını kullanmış, bir anlamda silahını önce çekmiştir" sonucuna vararak,
kıdem tazminatına hükmetmiştir.
YARGITAY-2020
Yargıtay
9. Hukuk Dairesi 2017/14500 E. , 2020/2329 K., 17.02.2020 tarihli kararında
ise, benzeri bir olayda oy birliği ile "İşçinin iş sözleşmesinin haklı
nedenle feshine neden olabilecek emareler ortaya çıktıktan sonra işverence
başlatılan fesih prosedürünü etkisiz kılmak veya boşa çıkarmak için işçinin öne
geçen fesih hakkını kullanıp kullanamayacağı değerlendirilmelidir... Feshe konu
olayda davacı işçinin davalı işyerinde işveren açısından haklı fesih sebebi
oluşturduğuna kuşku duyulmayan bir çok usulsüz işleminin ortaya çıkmasından
sonra devam eden soruşturma sürecinde evlendiği ve bu durumu fesih nedeni
yaptığı anlaşılmakla davacı işçinin hakkın kötüye kullanımı mahiyetindeki öne
geçen feshi hukuken korunamaz." sonucuna varmıştır.
SONUÇ
Yargıtay,
görüş değişikliğine giderek, "silahını ilk çeken kazanır" görüşünden
caymış ve fesih hakkının da kötü niyetli ya da salt diğer tarafın yetkisini
kullanmadan önce davranmak suretiyle fayda sağlamanın önüne geçmiştir.